Buradasınız :  Tasavvuf Klasiklerinden
Kategori:
Tasavvuf Klasiklerinden
19726 kez Okunmuş

Sûfîlere Muhabbet Beslemek

Hadis-i şerifte şöyle buyrulmuştur: “Kişi sevdiği ile beraberdir.”[1]

 
Bu hadis-i şerifin hükmü gereği onları seven onlarla beraberdir. Onlar öyle kimselerdir ki, onlarla beraber oturan kimse bedbaht olmaktan korunur.
 
Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:
 
"Allah Teâlâ'nın (amelleri kaydeden yazıcı meleklerden başka) yollarda dolaşarak zikir yapanları arayan melekleri vardır,. Allah Azze ve Celle'yi zikreden bir topluluğa rastlayınca,
 
– Gelin, aradıklarınız burada, diye seslenirler.
 
Sonra toplanarak dünya semasına varıncaya kadar zikredenleri kanatlarıyla kuşatırlar. Bunun üzerine Allah Teâlâ meleklerden daha iyi bildiği halde onlara,
 
– Kullarım ne diyorlar, diye sorar. Melekler;
 
– Sübhânellah diyerek sana yakışmayan sıfatlardan seni tenzih ediyorlar, Allahüekber diyerek senin büyüklüğünü dile getiriyorlar, sana hamd ediyorlar ve senin yüceliğini ifade ediyorlar, derler. Allah Teâlâ,
 
– Peki, beni görmüşler mi, diye sorar ve konuşma şöyle sürer:
 
– Hayır, vallahi seni görmemişlerdir!
 
– Ya beni görselerdi ne yaparlardı?
 
– Eğer seni görselerdi sana daha çok ibadet eder, seni daha fazla yüceltir ve şanına yakışmayan sıfatlardan seni daha çok tenzih ederlerdi!
 
– Kullarım benden ne istiyorlar?
 
– Senden cenneti istiyorlar!
 
– Peki, cenneti görmüşler mi?
 
– Hayır, vallahi yâ Rabbi! Cenneti görmemişlerdir.
 
– Ya görselerdi nasıl olurdu?
 
– Eğer cenneti görmüş olsalardı, onu daha büyük bir iştiyak ve arzuyla isterler, elde etmek için daha yoğun çaba gösterirlerdi.
 
– Kullarım Allah'a neden sığınıyorlar?
 
– Cehennemden sığınıyorlar!
 
– Acaba onu görmüşler mi?
 
– Hayır, vallahi cehennemi görmemişlerdir!
 
– Ya görselerdi nasıl olurdu?
 
– Eğer cehennemi görmüş olsalardı, ondan daha çok kaçarlar ve daha fazla korkarlardı.
 
– Sizleri şahit tutarak söylüyorum ki, ben bu zikreden kullarımı bağışladım! Meleklerin arasında bulunan biri der ki:
 
– Onların arasında bulunan falan kişi aslında bu zikir yapanlardan değildi. Bir işi için gelip aralarına oturmuştu. Bunun üzerine Cenâb-ı Hak şöyle buyurur:
 
– O zikir meclisinde bulunanlar öyle kimselerdir ki, onların arasında bulunan kimse kötü olmaz!"[2]
 
Bu ve önceki hadis-i şeriften anlaşıldığına göre, bu dergâha muhabbet besleyenler bu dergâh halkı ile beraber sayılırlar. Hatta bu dergâha muhabbet besleyenlerle beraber olanlar da mahrum olmazlar.
 
Hâşim kabilesinden olan ümmî Peygamber’in hürmetine Allah Teâlâ sizi ve bizi bu güzel insanların muhabbeti üzere daim eylesin. Zikredenler O'nu her zikrettiğinde, gafiller O'ndan gafil oldukları her anda o ümmi Peygamber'e salât ve selam olsun...
 
İmam Rabbânî, Mektûbat-ı Rabbânî, 1/643-646, 203. Mektuptan kısmen alıntılanmıştır.
 
____________________________________________

[1] Buhârî, Edeb, 96; Müslim, Birr, 50; Tirmizî, nr. 2385, 2387, 3535; Ebû Davud, nr. 5127.
 
[2] Buhârî, Daavât, 66; Müslim, Zikir, 25; Tirmizî, Daavât, 129; Ahmed el-Müsned, 2/ 251-252, 358-359. Burada Buhârî'de geçen lafız esas alınmıştır.

 




14 Kişi Beğendi

Bu Yazılarda Dikkatinizi Çekebilir