Tasavvuf kulluğu ilahi muhabbetle yaptırmayı amaçlayan bir kurumdur. Allah (c.c) ve Resûlü (s.a.v) tarafından tamamlanan İslam dinini Allah’ın (c.c) muradına uygun olarak yaşamak için Tasavvuf ehli, muhabbet, ihlas, teslimiyet düsturuyla hareket etmiştir.
Kalblerin doktoru olarak bilinen Mürşid-i kâmiller amelde dört hak mezhebe uygun olarak itikatta ise Ehl-i sünnet ve’l-cemaat çizgisinden ayrılmayarak manevi terbiye verirler.
Nakşibendi Şeyhlerinin büyüklerinden olan ve “Hazret” lâkabıyla bilinen Muhammed Ziyâuddin hazretleri (k.s) insanların hakiki imana ulaşıp ilahi emir ve hükümlerin muhabbetle uygulanmasını sağlamak maksadıyla bazı müridlerini mektupları vâsıtasıyla irşad etmiştir.
Bu mektuplarda Allah’ın (c.c) emir ve yasaklarını, Allah’a (c.c) vâsıl olma ilmi olan tasavvufun incelik ve hikmetlerini bulmak mümkün olacaktır.
İşte kitaptan kısa bir pasaj: "Nefsini yenmiş insanlar kavak ağacına benzer, onun onun gibi o da yüksektir. Nakşibendi Sadatlarının ve Allah dostlarının tabiatı ve ahlakları dosdoğrudur. Kim onlara gider sohbet ve cemaatlerinde bulunsa ahlak ve kemalatları yükselir. Aşağılarda olsa bile. Onun için insan Allah bahsinin yapıldığı cemaatlara devam etmeli ki ondan menfaat görsün.”
(Kitabın önsözünden istifade edilerek hazırlanmıştır.)