Buradasınız :  Roportajlar/ Tarikat Hakkında Bilinmeyenler
Kategori:
Röportajlar
15105 kez Okunmuş

Allah İçin Ziyaretleşmek


Günlük hayatımızın stres ve koşturmacası bizleri birbirimizden hayli uzaklaştırıyor. Teknolojinin de etkisiyle giderek birbirimize yabancılaşıyoruz. Durum böyle olunca dosta, muhabbete, hasbihale, hâsılı birbirimize duyduğumuz ihtiyacı zaman ilerledikçe daha derinden hissediyoruz. Dinimizde ve örfümüzde yeri büyük olan Allah için ziyaretler ve misafirperverlik ise asırlarca tam da bu insani ihtiyacın devası olmuş. Günümüzde bu değerlerle yeniden barışmanın ve muhabbetli dost meclislerinde, kırk yıl hatırlı bir fincan kahve içmenin yolunu yeniden aramamız gerekiyor. Zira dinimiz İslam, müminleri kesin olarak kardeş kılmıştır. Kardeşlik, karşılıklı sevgi ve muhabbeti gerektirir.  Sevgi ve muhabbetin temini ise Allah için ziyaret etmekten geçer.
 
Rasulullah (s.a.v.) bir hadisi şerifte birbirlerini Allah için ziyaret edenlere şöyle bir müjde vermiştir:
“Bir kimse, arkadaşını ziyarete gidiyordu.  Yolda karşına biri çıktı ve bu kişiye sordu:

- Böyle nereye gidiyorsun?

- Filan köyde bir arkadaşım var. Onu ziyarete gidiyorum.

- Onun sana bir iyiliği, bir yardımı dokundu da, onun için mi gidiyorsun?

- Hayır, sırf Allah rızası için ziyaretine gidiyorum.

- Müjdeler olsun sana! Beni Hak Teâla gönderdi. Hiçbir menfaat ummadan arkadaşını ziyarete gittiğin için, Rabbimizin rızasına kavuştun.”
(Müslim)
 
Halis niyetle yapılan ziyaretler, maddi ve manevi birçok faydaya vesile olur. Kişi anne ve babasını, yakın ve uzak akrabalarını ziyaret ettiği gibi komşularını, dost ve arkadaşlarını da Allah için ziyaret etmelidir. Büyükler “Zahiri yakınlık kalp yakınlığıdır.” diyerek beraber olmayı övmüşlerdir. Bir arada olunmazsa kalplerin birbirinden soğuyacağını “Gözden ırak olan gönülden de ırak olur.” sözüyle ifade etmişlerdir. Allah için bir araya gelen kimseler Allah’ın rahmetini celbeder. Bu durum kalpleri dünya muhabbetinden uzaklaştırır, kalpler Allah Teâla’nın ve Allah için olan işlerin muhabbetiyle dolmaya başlar. Bu ise bir müminin kendi başına ancak büyük uğraş ve uzun bir zaman sonunda elde edebileceği bir neticedir. Bir hadisi kutside şöyle buyrulmuştur: “Benim için birbirini sevenlere, birbirlerini ziyaret edenlere, birbirlerine yardım edenlere muhabbetim hak olmuştur.” (Taberani)
 
Rasulullah (s.a.v.) ayrıca bir mümini ziyaret etmek için evinden çıkan kişiye, 70 bin meleğin dönene kadar "Ey Rabbimiz; senin rızan için ziyarete giden şu kuluna rahmet et" diye niyazda bulunduğunu bildirmiştir. (E.Nuaym) Tüm bu hayırların kapı komşumuzu ziyaret etmekle bile mümkün olduğunu düşündüğümüzde hakikatte birçok hayrın yakınında olduğumuzu görüyoruz.
 


Bu Yazılarda Dikkatinizi Çekebilir