Buradasınız :  Yazarlar/ Neden Menkıbe Okunmalı?
Kategori:
Yazarlar
8511 kez Okunmuş

A. Suat Demirtaş
abdullah_suat@hotmail.com


Neden Menkıbe Okunmalı?

Tarihe geçmiş kahramanların ve din büyüklerinin ahlâki meziyetlerini, olağanüstü hallerini, ibret verici hayat hikâyelerini anlatan türlere menkıbe diyoruz. Bu tür kitapları okumak kişiyi hem motive eder, hem de o hikâyeden nice ders ve hikmetler çıkarmasına sebep olur. Hele hele İslam büyüklerinin, âlimlerin, ilim ve irfan sahibi velilerin, mutasavvıfların menkıbe ve sözlerini okumak son derece önemlidir.

  

Âlimlerimiz, yüksek zatların menkıbelerini okumanın ilim ve irfanımızın artmasına, kötülüklerden arınmamıza, ahlakımızın güzelleşmesine faydalı olduğunu söylemişlerdir. Çünkü bu tür zatlar Kur’ân-ı Kerîm’i ve sünneti iyi bilen irfan sahibi kimselerdir. Onların sözleri kalplere şifa, gönüllere ferahlık verir, gafleti giderir, yakîn nurlarını ve muhabbetimizi artırır. Onların örnek davranışlarıyla hikmetli sözleri, Kuran ve sünneti anlamamızda, nefislerimizi tanımamızda yolumuzu aydınlatan kandillere benzer. Ayrıca onlar, hatalarımızı görebilmemiz için önümüzde duran aynalar gibidir.
 
Feridüddin Attâr (k.s) İslam âlimlerinin, irfan ehli sûfîlerin menkıbe ve sözlerini anlattığı “Tezkiratü’l-Evliyâ” isimli eserinin önsözünde şöyle der:
 
“Kur’ân ve hadislerden sonra sözlerin en yücesi ve en değerlisi velilerin ve sûfîlerin sözleridir. Zira onların sözleri amelin, tatbikatın ve hâlin neticesidir; ezberlemenin ve konuşmanın semeresi değildir. (Onların sözleri) tekrardan değil, esrardandır; ledünnî ilimdendir, kesbî/kazanılarak elde edilen ilimlerden değildir.”
 
Cüneyd-i Bağdâdî (k.s) hazretlerine, “Velilerin menkıbelerinin müridlere ne menfaati vardır?” diye sormaları üzerine “ ‘Peygamberlerin haberlerinden senin kalbini (tatmin ve) teskin edeceğimiz her haberi sana anlatıyoruz. Bunda sana gerçeğin bilgisi, müminlere de bir öğüt ve bir uyarı gelmiştir’ (Hûd 11/120) âyet-i kerimesini okuyarak şu cevap verir:
 
Sana kavminden bir sıkıntı geldiği zaman, onların hal, hareket ve menkıbelerini dinle. Bilesin ki onlara da bu nevi zahmet ve meşakkat eriştiği zaman, bu durumda sabır ve tahammül etmişler, tevekkül ve itimad hallerini kuvvetlendirmişler. Bunları mülahaza ederek senin gönlünün de sabrı, sebatı ve azmi ziyadeleşir.”
 
Ebû Ali Dekkâk (k.s) ise kendisine “Gereğince amel etmek imkânına sahip olmayınca, sûfilerin ve velilerin sözlerini dinlemenin hiç faydası olur mu?” diye sorduklarında söyle cevap verir:
 
“Evet, onların sözlerini dinlemenin iki faydası vardır. Birincisi; şayet dinleyici tâlip ise, himmeti kuvvetlenir, talebi ziyadeleşir. İkincisi; dinleyicide ilmî gurur, kibir ve benlik varsa, bunları terk eder. İddiacılığı terk eder. Bu takdirde eskiden yaptığı ve iyi gördüğü fena işleri çirkin görür.”
 
Gavs-ı Hizânî Seyyid Sıbğatullah Arvâsî (k.s) ise evliyaullahın eserlerini mütaala etmenin, hayat hikâyelerini ve hikmetli sözlerini okumanın müridler için faydalı olacağına dikkatle şöyle der:
 
“Müridler, evliyaullahın eserlerini okuyarak, kendilerinin içinde bulundukları makamların ötesinde çok daha güzel ve yüksek makamların olduğunun farkına varırlar. Böylece iştiyakla, muhabbetle bu dereceleri elde etmeye yönelirler.
 
Yusuf Hemedanî (k.s.) hazretlerine, “Allah dostlarına ulaşamıyorsak ve onlar gizlenmişse selamete ermek için ne yapalım?” diye sordular. Hazret şöyle buyurdu: “Allah dostlarının sözlerinden her gün okuyunuz. Hatta gaflet sahipleri bunu vird edinsinler.”
 
Risâle-i Kudsiyye yazarı Muhammed Pârsâ (k.s.) hazretleri der ki:
 
“Hayra vesile olur diye yüce zatların, dostlarımızın emir ve tavsiyesiyle bu kudsî sözlerden birkaçını teberrüken yazdım. Böylece sadık müritleri ve sevenleri Şah-ı Nakşibend hazretlerinin sözlerini dinleyip istifade etmiş, sanki o mecliste bulunmuş gibi olsunlar. Gönülleri ve ruhları rahatlasın.”
 
Molla Cami hazretlerinin Nefahâtü’l-Üns adlı meşhur eserini Osmanlı devrinde Türkçeye tercüme eden Lamiî Çelebi (rh.a) eseri tercüme etme sebebini şöyle açıklar:
 
“Bu eser, baştanbaşa iman taliplilerinin üstün kerametleri ve irfan çeşmelerinden içen zatların yüce makamlarının anlatılması ile doludur. İşte bu kitabı okuduktan sonra hatırıma şu geldi: Gücüm yettiği kadar fırsat elverdikçe bu eserin faydalarını yayayım, müminlere serdiği sofradan bir tane de ben açayım.”
 
Görülüyor ki manevi konumları yüksek kimselerin menkıbelerini okuyup okutma noktasında meşhur zatlar arasında genel kanaat hakim. Öyleyse biz de büyüklerin menkıbelerini her gün okuyup okutma noktasında ciddi bir gayretin içerisinde olmalıyız. Çünkü başta da dikkat çektiğimiz üzere bunun, dünya ve ahiret hayatımız için sayılamayacak derecede çok faydası bulunmaktadır.

 



Tüm Yazarlar
4
7
2
29
2
1
4
1
1
3
1
2

7 Kişi Beğendi

Yazarın Son Yazıları

23.8.2013 10:23:40
10.12.2013 15:32:58