Mürşid, hak yola irşad eden, ilahî rızaya giden yolu gösteren, bu yolda örnek, şahit ve destek olan kimsedir. O, Allah dostudur. Kur’an ve Sünnet’te velî, sıddık, sâlih, ebrâr, mukarrebûn, müttaki, muhsin, Allah’ın halifesi, Peygamber’in vârisi gibi vasıflarla tanıtılanlar bu ümmetin Rabbanî âlimleri ve velîleridir. Kâmil mürşid bu ârifler ve velîler içinden çıkan irşad kutbudur. Ayet-i kerimeler, hadis-i şerifler ve sâlihlerin eserleri, velayet mertebesindeki kâmil mürşidi bize tanıtır.
Hz. Mevlâna k.s., kalbi manevî kirlerden temizlemek için en güzel çarenin velîler olduğunu söyleyerek der ki:
“Manevî kirlerini gidermek, günahlardan arınmak mı istiyorsun? Gönül kirlerini yıkamasını bilen velîlerin, ermişlerin mahallesinden (sohbet, terbiye ve nazarından) ayrılma. Nefsin seni kırıp döktü ise üzülme. Manevî kırıkları saran bir mürşide başvur da onun sayesinde yıkık dökük halinden kurtul, yükseklere çık. Mürşidin eli kırıkları sarar, onarır. Sen ona teslim ol. Onun işine karışma. O kırarsa sonra sarar.”
* Prof. Dr. Dilaver Selvi